Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786052645529 Boyut
160-240-0 Sayfa Sayısı
199 Basım Tarihi
2024-11-06
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
1.Hamur
Dili
Türkçe
Türklerin bir hukuku var mıdır? Bu soru şarkiyatçıların sorduğu veya sordurduğu bir soru olmalıdır. Her toplum gibi Türk toplumunun da bir hukukunun olmasından daha tabii ne olabilir? Öyleyse bu soru yanlış bir sorudur. Doğru soru “Türklerin hukukunun özellikleri, kaynakları nelerdir?” biçiminde sorulmalıdır. Böyle olmakla birlikte, bu yanlış sorunun cevabı aranmıştır ve Türklerin de bir hukukunun olduğu Sadri Maksudi Arsal ve M. Fuad Köprülü tarafından “savunulmak” ihtiyacı hissedilmiştir. Sadri Maksudi'nin Türk Tarihi ve Hukuk (İstanbul 1947) kitabıyla M. Fuad Köprülü'nün, “Ortazaman Türk Hukuki Müesseseleri İslam Amme Hukukundan Ayrı Bir Türk Amme Hukuku Yok mudur?” (II. Türk Tarih Kongresi, İstanbul, 1937) soru edatıyla biten yazısı bu hükmün kanıtıdır.
Şimdi elinizdeki kitap ise doğru sorunun cevabını veren bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Bugüne kadar Türk hukukçularının bir ölçüde ihmal ettiği bir malzemeyi işlediği için onun önemi büyüktür. Niteliği sebebiyle daha çok dilcilerin işlediği bu malzeme, IX. ilâ XIV. asır arasında bugünkü Doğu Türkistan coğrafyasında yaşayan Uygurlardan kalan “Uygur hukuk vesikaları/belgeleri”dir.
Burada eski Türk hukukunun bir görünümü olduğunu kabul ettiğimiz eski Uygur hukuku, eldeki “Uygur Hukuk Vesikaları/Belgeleri”nin müsaade ettiği ölçüde irdelenmeye gayret edilmiştir. Yazar, eserini esas olarak anılan malzeme üzerinde kurgulayarak Uygurların uyguladığı borçlar hukuku ve medeni hukuk meselelerini işlemeye çalışmış, malzemenin imkân verdiği ölçü içinde de kamu hukuku konularına yer vermiştir. Giriş, Uygurlar ve Uygur Hukuk Vesikaları, Özel Hukuk, Kamu Hukuku, Sonuç, Dizin ve Kaynakça ana başlıklarından oluşan çalışma, akıcı üslubuyla da okuyucularını sıkmayacak bir hususiyettedir.
Bir hukukçunun uzun zamandan sonra bu alana dönüp kapsamlı sayılacak bir çalışma yapması alkışa layıktır. Bunun yüksek lisans safhasında danışmanı olduğum esnada yazarı Salih Korkmaz'a verdiğim bir ödevle başlamış olması, ayrıca beni mutlu etmiştir. Kitap, bugüne kadar bu alanda yapılan çalışmaların değerlendirmesini yaparak hukuk eğitimi olmayan araştırıcıların da bazı yorumlarını düzeltmekte, yeni bazı sorular sormaktadır. Hukukçularımızın ondan gereği gibi istifade edeceklerine şüphe yoktur. Bu çalışmanın yeni çalışmalara vesile olmasını umduğumu da belirtmek isterim.
Yorum yaz