Aşkıydı Aşkım Oldu

Bu güzel ve yaşanılmış romanımız hakkında değerli yazarı RAVZA SABAH SIRDAŞ konusu hakkında şöyle diyor; Kıymetli okuyucular, aslında kendime diyorum ki bu kitabı yıllar önce yazmam gerekirdi. Yine de hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. Geçmiş yıllara dönüp bakıyorum.Sonrasında şu an yaşadıklarıma bakıyorum ve evet.Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayacağımız konusunda haklı çıkıyorum. Diğer insanların hallerini gözlemlediğimde artık birçok ailedeki bireylerin ilişkileri ve iletişimi, ruh sağlığını çok etkiliyor.Özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde bu etki daha fazla. İstiyorum ki bu kitabı, kızını okutmak istemeyenler okusun. “Kız çocuğunu erken yaşta evlendireyim, kurtulayım.” diyenler okusun.Kıskanç olanlar,kindar olanlar,kuruntulu halleri olanlar,bir hiç uğruna inatçı olup da masum sevgilere kıyanlar okusun. Sevgiye karşı hiç saygısı olmayan ebeveynler, nasihat isteyenler, telkinin güzelliğine ermek isteyenler okusun.Dünyadaki kısa hayatlarımızda hiçbir şeyin insanın duygularından daha önemli olmadığını fark edemeyenler okusun. Kıymetsiz şeyler uğruna bitirilen hayatları, duyguları anlasın.Mutlaka okusun. Naçizane tavsiyem, eşler arasındaki ilişkilerin iyi ve sabırdan yana olması. Yaşadığı olaylara karşı “Bu benim imtihanımdır.” deyip rabbine teslim olanlar, hem kendisi daha sağlıklı olacaktır. Hem de o bakış açısındaki ailede yetişen çocuklar sağlıklı bir nesil olacaktır. Karşılıklı sabırlı,saygılı, sevgili,hoşgörülü ve fedakar olunuz. Bu duygulara dayanan ilişkiler ve bu duyguların yaşandığı evlerde yaşamak imkansız değil Lütfen geçmişe asla takılmayın. Sabırlı olun ve kendinize mutluluk anları yaratın.Şunu da unutmayın.Müslüman bir bireyin mutluluğu, sabrın hüküm sürdüğü bir ortamda olur.