Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786258092974 Boyut
160-235- Sayfa Sayısı
106 Basım Yeri
Ankara Basım Tarihi
2022-05-30
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
Kitap Kağıdı
Dili
Türkçe
Hukuk Fakültesi ve lisansüstü program öğrencileri ile hukuk uygulamacılarının da ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünerek hazırladığım ve yayınlanması öncesinde Prof.Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu ve Prof.Dr. Durmuş Tezcan Hocalarımın da bilgisine sunduğum; "Çevre Kanunu'ndaki İdari Yaptırımlar" adını taşıyan bu kitap, Üniversite'den gelen “publish or perish” baskısı altında yayınlanmıştır. Bu nedenle, her ne kadar ulusal planda kalınarak 2872 sayılı Çevre Kanunu'ndaki İdari Yaptırımlar incelenmiş olsa da, önümüzdeki yıllarda kitabın olası yeni baskılarında, Türk hukukunda ve yabancı hukuklardaki yargı kararlarıyla ve elimizde bulunan ancak zaman kısıtı nedeniyle işlenemeyen özellikle yabancı dillerdeki karşılaştırmalı hukuk ve uluslararası hukuk kaynaklarıyla “daha iyiye ulaşma hedefi” doğrultusunda nicelik ve nitelik yönünden zenginleştirilmesi tasarlanmaktadır.
Kitabın Birinci Bölümünde, Anayasa ve Çevre Kanunu'ndaki hükümler ile karşılaştırmalı olarak “Anayasa ve Çevre Kanunu'nda Çevrenin Korunmasındaki Hak ve Ödevin Kapsamı” hak ve ödev boyutu, “herkes”, “Devlet” ve “vatandaşlar”ın anlam ve kapsamı; İkinci Bölümünde Genel Olarak Çevre Kanunu'ndaki İdari Yaptırımlar ile Kabahatler Kanunu'ndaki İdari yaptırımların; idari para cezası ve diğer idari tedbirlerin bağlantısı, İdari Yaptırımların Çevrenin Korunmasındaki Önemi, Çevre Kanunu'ndaki Faaliyetin Durdurulması Kararlarının ilgili hüküm bağlam ve kapsamında girdiği kategoriye göre kolluk tedbiri ve yaptırımı ya da idari yaptırım olarak hukuki niteliği incelendikten sonra Üçüncü Bölüme giriş niteliğinde Çevre Kanunu'ndaki Kirleten ve Kirletme yasağı ele alınmıştır. “Çevre Kanunu'nda Yer Alan İdari Nitelikteki Cezalar” başlıklı Üçüncü Bölümde ise, öncelikle ve ağırlıklı olarak Çevre Kanunu md.20'de yer alan İdari Nitelikte Cezalar, 20'nci maddenin; fıkra, bent ve alt bentlerine inilerek ve Çevre Kanunu ile Çevre Kanunu'na dayanılarak çıkarılan Yönetmeliklerle bağlantı kurularak incelenmiştir. Mevzuat bilgi sistemindeki gibi her bir ihlal için önce Çevre Kanunu'ndaki idari para cezası miktarı, daha sonra parantez içinde, yeniden değerleme oranında bir yıl öncesine göre arttırılan ve ilgili Tebliğ uyarınca 2022 yılı itibariyle uygulanan idari para cezası miktarı gösterilmiştir. 2022 yılı itibariyle konusu 9.000 TL'yi geçmeyen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlara karşı istinaf yoluna dahi başvurulamayacağı (2577 sayılı İYUK md.45); konusu ancak 261.000 TL'yi aşan idari işlemler hakkında açılan davalar hakkında istinaf yolunda verilen bölge idare mahkemesi kararlarına karşı Danıştay'a temyiz yoluna başvurulabileceği (İYUK md. 46/b); yine 2022 yılı itibariyle 77.000 TL'yi aşmayan konusu belli parayı içeren idari işlemlere karşı açılan iptal davalarının idare mahkemesi hakimlerinden biri (heyet tarafından değil tek hakim) tarafından çözümleneceği(2576 sayılı Kanun md.7/1-a) yönündeki hükümlerin varlığı akılda tutulmalıdır. İdari Yargılama Usûl Hukukundaki bu rakamlar da, idari para cezalarında olduğu gibi, yine her yıl, bir önceki yıla göre 2577 sayılı İYUK ve 2576 sayılı Kanun Ek md.1 hükümleri uyarınca yeniden değerleme oranında arttırılmaktadır. Üçüncü Bölümde , Çevre Kanunu md.20'de yer alan İdari Nitelikte Cezalar incelendikten sonra Kanunun sistematiği izlenerek mülga 21 ve 22'nci maddeler ile md.23'deki Fiillerin Tekrarını takiben Çevre Kanunu md.24'deki İdari para cezası Niteliğindeki İdari Yaptırım Kararlarında Yetki konusu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yetkili olduğu haller ele alınarak işlenmiştir. Üçüncü Bölümde Çevre Kanunu'ndaki İdari yaptırımlarda görevli olan (idari) yargı düzeni açıklandıktan sonra Çevre Kanunu md.25'de İdari Yaptırımların Uygulanması, Tebliği ve Tahsil Usulü, md.26'da Adli Nitelikteki Cezalar ve md. 27'de ne (non) bis in idem ilkesinin yumuşatıldığının görüldüğü Diğer Kanunlarda Yazılı Cezalar hükmüne değinilmiştir.
Bu çalışma, yazar Sefa Kaplan'ın; biyografinin ötesine geçerek Ahmet Hamdi Tanpınar'ı ele aldığı “Geç Kalan Adam Ahmet Hamdi Tanpınar” (Doğan Kitap, 1.Baskı, İstanbul 2013) kitabındakine benzer şekilde, “kitap ve Kütüphane kurdu” olmakla birlikte, yazmakta “Geç Kalan (bir) Adam”ın yayınlanmış ilk kitabıdır. Bu bağlamda,“Geç Kalan Adam Ahmet Hamdi Tanpınar”ın 14'üncü sayfasında yer alan “Tiz-reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır, Erişir menzil-i maksuduna âheste giden” mısralarını hatırla(t)mak yerinde olur.
Yorum yaz