Kama ve Pala

Baybars, İslâm âlemini Moğol istilasından kurtaran ve Doğu Akdeniz'de Frenk kuvvetlerinin belini kıran ışıltılı bir savaşçı. Memlûk döneminin bu büyük sultanının kökeni hakkındaki çelişkili açıklamalar var. Bu tartışmalara dikkat kesilen ve konuyu aydınlatmak için araştırmaya girişen yazar Muhittin Kandur en temel kaynaklara ulaşarak kayıtları inceledi. Gördü ki, dönemle ilgili araştırma yapan bilim insanlarından sadece birkaçının yazılarında onun Çerkes olduğuna değiniliyordu. Bu isimlerden birisi Memlûk dönemi konusunda yetkin bir isim olan Profesör David Ayalon'dur. Kitabın yazarının kendisine yaptığı ziyarette Ayalon, Baybars'ın, çoğunlukla Rus ve Tatar köle ticaretinin yapıldığı Karadeniz'in batı sahillerinde yaşayan Çerkes boyu Şapsığlar'dan olabileceğini teyit etti. Muhittin Kandur bu efsanevi sultan hakkında yaptığı araştırmada topladığı doneleri işledi ve “Baybars Destanı” adı altında üç ciltlik nehir roman haline getirdi. Elinizde tuttuğunuz birinci cilt, on üçüncü yüzyılın ilk yıllarında Çerkesya'nın Karadeniz kıyısından köle olarak kaçırılan ve Suriye'deki Bahri savaşçılar yerleşkesine satılan genç bir Çerkes çocuğunun hikâyesini konu alıyor. Tamamı yürek burkan bir dram... İlgiyle okuyacaksınız.