Durmaya tahammülü olmayan, çalışmayı yaşamın birincil anlam ve amacı olarak kutsayan ve her türden meşguliyeti körükleyen bir kültüre tabiyiz bugün; her ânı, üretmek ya da tüketmek için bir fırsat olarak görmemiz gerekiyor. Geçim kaygısının sınırlarını çoktan aşan ve rekabetten beslenen işkolik bilinç, milyonlarca insanın yaşamını işte geçirmesini garantiliyor. Durmaya, doldurulmamış ve bir şey için ayrılmamış zamana ilişkin kaygılarımız, bizi süreğen bir dikkat dağınıklığına itiyor.
Psikanalist ve edebiyat kuramcısıJosh Cohen'e göre, kendimizi daima çok fazla şey yapma dürtüsü ve hiçbir şey yapmama arzusu arasında sıkışmış buluruz. Suçluluk duyarız; arzularımızı bünyemizin utanç verici ya da fuzuli bir arızası olarak görmeye meylederiz.
Çalış(ma)mak: Daha Bir Ciddi Bir Mesai, Orson Welles, Emily Dickinson, David Foster Wallace, Andy Warhol'dan yola çıkarak ve edebiyat, kültürel çalışmalar ile psikanaliz ışığında hiçbir şey yapmama sanatının inceliklerine ışık tutarak; alternatif bir bakış açısının yaratıcı olanaklarına dair kışkırtıcı fikirler sunuyor. |
Yorum yaz