Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9789758382316 Boyut
135-195-0 Sayfa Sayısı
48 Basım Yeri
Ankara Basım Tarihi
2000-07-01
Çeviren
Başak Ekmen
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe
Ben bir direnişçiyim, 1940 yılının haziran ayında direnişe başladım ve hala da direnişçiyim, en azından öyle olduğumu düşünüyorum. Ama artık bırakın guru duymayı, bundan utanıyorum. Her gün, direnmenin ilk bakışta göründüğü kadar kolay olmadığını fark ediyorum. Fakat izin verinde de her şeyi en baştan anlatayım...
...Direnişe katılan her kişi, kendisini daha iyi hissederdi. Yaptığı iş güzel gelirdi ona. Kuşkusuz ölmekte vardı, ama kendi kendine pekte fazla şansı olmadığını söylerdi. Ölüm değilse de sürgün ve hapis Kurtuluşla sona erecekti...
...Ancak anlatacağım şeyler pek iç açıcı değil. Bunu yapmayı da hiç istemezdim fakat madem içimizden hiç kimse bunu anlatmıyor, iş bana düştü demektir. Ben burada direnişçilere sesleniyorum. Onlara tuzağa düştüklerini söylemekte hiç sakınca görmüyorum... (Jean PAULHAN)
Bu kitabın bugünlerde Türkiyede yayınlanmasının elbet özel bir önemi var. Önce asalım sonra yargılayalım diyen Red Kit siyaset-hakimlerinin hukuka ambargo koyduğu bu ülkede, idam tartışılıyor: Önce asalım, sonra demokratikleşelim! Oysa yarın korku ve tiksintiyle uyanmak istemediğimiz ölçüde, uykusuz kalmaya tahammül etmek ve tam da bugün gözlerimizi hayretle ve kararlılıkla açık tutmak, gördüklerimizi göstermek, kral çıplak demek gerekiyor. Demokratikleşmede, yani bu kadar çok sesli türküde yüreğin sesini eksik bırakmamak gerekiyor. Yüreğimiz, vicdanımız olsun. Zira devrimci ve Fransız Jean Paulhan la conscience diyor; hem vicdan hem bilinç anlamına gelen bir kavramla en devrimci çözümü öneriyor.
Jean Paulhan, bu mektubuyla bir kez daha vicdanımızı esir alıyor, kaçamıyoruz; zira Adalet Ağaoğlunun deyişiyle, hiç almamış gibi yapamayacağımız tek kelimelik ve uzun bir mektup okuyoruz: la conscience! (Melih PEKDEMİR)
Yorum yaz