Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786059073028 Boyut
135-210-0 Sayfa Sayısı
334 Basım Yeri
İstanbul Basım Tarihi
2014-10-01
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe
Birinci Dünya Savaşı sürecinde ve sonrasında, Yakın Doğu'nun imhası ve Orta Doğu'nun yeniden biçimlendirilmesi bugünü belirleyen temel olgulardır.
Kürdler, Kürdistan, böyle bir biçimlendirilme sürecinde bölündü, parçalandı, paylaşıldı. 1920'lerde, Milletler Cemiyeti döneminde oluşan statükoda, Kürdlerin/Kürdistan'ın böyle bir durumu var.
Ama, 21. yüzyılın başlarından itibaren bu statükoda önemli gedikler açılmaya başladı. ABD'nin ve koalisyon güçlerinin 20 Mart 2003 de, Irak'a yaptığı müdahale şüphesiz önemlidir. Bu müdahale sonunda Saddam Hüseyin rejimi yıkılmış, Baas Partisi dağıtılmış, ordu ve el Muhaberat dağıtılmış, kitle imha silahları imha edilmiştir. Kürdleri tehdit eden, Kürdlere soykırım yapan belli başlı güçler bunlardı. Bu güçlerin ortadan kalkması, Kürdlerin önünü açmış, Kürdistan Bölgesel Yönetimi bu süreçte kurulmuştur. Bu, 1920'lerde, Milletler Cemiyeti döneminde kurulan uluslar arası Anti-Kürd nizamda çok önemli bir değişim başlatmıştır.
IŞİD'in, 10 Haziran 2014 de, Musul'a saldırısı, Yakın Doğu'daki, Orta Doğu'daki yerleşik düzenlerde çok büyük sarsıntıların yaşanmasına neden olmuştur.
Yakın Doğu'da, Orta Doğu'da alt-üst olma durumları yaşanmaktadır. Yakın Doğu, Orta Doğu yeniden kurulmaktadır. Kanımca bu bölgede, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşananlar yeniden yaşanacaktır. Ama bu sefer Büyük Britanya, Fransa gibi emperyal devletlerin değil, bölgenin yerli haklarının arzuları, beklentileri belirleyici olacaktır. Yakın Doğu'nun, Orta Doğu'nun yerli halklarının istekleri, beklentileri doğrultusunda Birinci Dünya Savaşı sonundaki süreçler yeniden yaşanacaktır. Bu çerçevede Kürdler, dünya uluslar ailesinin eşit bir ferdi olarak tarih sahnesine çıkacaktır.
Uluslararası Anti-Kürd Nizam ve Yüksek Kürd Bilinci kitabında son birkaç yıldır yayımlanan yazılar bir araya getirilmiştir.
Kürd/Kürdistan sorununu, Ermeni, Asuri-Süryani, Ezidi sorunlarıyla birlikte, Türk, Arap, Fars gelişmeleri sürecinde ele alınması kaçınılmazdır.
Yorum yaz