Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9789752563551 Boyut
135-215-0 Sayfa Sayısı
464 Basım Yeri
İstanbul Basım Tarihi
2022-01-25
Çeviren
Melek Paşalı
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
Kitap Kağıdı
Dili
Türkçe
Sevgili Bayan Arendt!
Hemen bu akşam size gelmeli ve kalbinize hitap etmeliyim.
35 yaşındaki filozof Martin Heidegger en önemli eseri Varlık ve Zaman üzerinde çalışırken 18 yaşındaki Yahudi öğrencisi Hannah Arendte 1925 yılında yazdığı ilk mektupta bu satırlarla seslenir. Felsefe tarihinin bu en ilgi çekici aşk ilişkisini belgeleyen Mektuplar 1925-1975 başlıklı derlemenin Bakış adlı ilk bölümü, profesörle öğrencinin ilişkilerinin en yoğun dönemi olan 1925-1933 yıllarını yansıtır. Bu bölümün 45 numaralı son mektubu Heideggerin Arendtin kendisine yönelttiği Yahudi karşıtlığı ithamını yanıtladığı, önemli bir belgedir. Arendtin itham edici mektubu ise Heidegger veya ailesi tarafından imha edilen belgeler arasındadır. Zaten kitabın tamamını oluşturan mektuplardan 119u Arendtin özenle muhafaza ettiği Heidegger imzalı orijinal belgeler olmakla birlikte, Arendtin gönderdiklerinden sadece 33 tanesi günümüze ulaşabilmiştir.
() tam da o güzel fotoğrafın tam içime, kalbime bakarken () Bu bakışın, ders verirken kürsünün yanından bana doğru ışıldayan bakışla aynı bakış olduğunu bilmiyorsun. Ahh bu oydu, bu odur ve sonsuzluk olarak oradadır; o uzak yakınlıkta.
1950de, ilişkinin kesintiye uğradığı 25 yılın ardından böyle hitap eder Heidegger sevgilisine. 1950-1965 yılları arasındaki mektuplar Yeniden Bakış döneminde toplanmaktadır. Bu dönemde Arendtin girişimiyle yeniden başlayan ilişkileri, Arendtin Heidegger ve karısına yaptığı ziyaretler ve Heideggerin entelektüel çalışmalarından bahsedilen bir dönemdir. Karşılıklı yazılan şiirler açıkça ifade edilemeyen aşkın zarif nişaneleridir.
1966-1975i kapsayan Sonbahar bölümünde ise taşlar yerine oturmuştur ve Arendt, Heideggerin eserlerinin ABDde yayımlanması konusunda yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda Heideggerin karısı Elfride ile de mektuplaşır. Arendt, Heideggerin 80. doğum yıldönümüne ithafen ABDde bir radyo konuşması yapar ve Heideggerin kendisine ve birçoklarına düşünmeyi öğreten adam olduğunu ifade eder. Nazi sempatizanlığını dönemsel bir hata olarak aklamaya çalışır.
Satır aralarından aşk ve bağlılığın sızdığı bu ketum mektuplar, 20. yüzyılın iki önemli filozofunun yaşamları çerçevesinde Yahudilik-Almanlık, talebelik-hocalık, gençlik-olgunluk, kadınlık-erkeklik, evlilik-bekârlık ve en önemlisi de aşk ve fedakârlık kavramları etrafında dönüyor. Eserin sonundaki Notlar bölümüyle Heideggerin imaya dayanan kapalı üslubu ve Arendtin ondan geri kalmayan bulmacamsı cümleleri açıklığa kavuşturuluyor. Fotoğraflar isebu hakiki hikâyeyi gözler önünde canlandırmaya yardımcı oluyor.
Yorum yaz