Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786053145493 Boyut
135-215-0 Sayfa Sayısı
496 Basım Yeri
İstanbul Basım Tarihi
2022-05-05
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
Kitap Kağıdı
Dili
Türkçe
Bu kitap, modern felsefenin en devrimci ve en verimli dönemlerinden biri olan, Kant ile Fichte arasındaki döneme adanmıştır. Kant'ın muhaliflerinin onun düşünsel
gelişimine olan etkisini Beiser sayesinde yeni yeni anlayabiliyoruz. Beiser buradaki tartışmalara ve bu tartışmalarla ilgili olan karakterlere hayat vererek,
günümüzdeki tartışmalarla olağanüstü paralellikler arz eden bir hikâye anlatıyor.
“Frederick Beiser Alman felsefesinin on sekizinci yüzyılın son dönemlerinde izlediği yolu araştırmakla, fikirler tarihine geniş kapsamlı ve titizlikle belgelenmiş bir
katkı sundu... Düşünce tarihindeki büyüleyici bir momentin bilgece, iyi örneklenmiş ve oldukça bütüncül bir izahı.”
Patrick Gardiner, Times Literary Supplement
“Aklın Kaderi berraklığı ve kolay tarzıyla bir model oluşturuyor ve kuşkusuz bunlar genel okur için mükemmel bir okuma olanağı sağlayacak özellikler. Ne var ki
gösterişten kaçınmış olması, konu edindiği dönemin tamamlanması zor olan bilgisini ön plana çıkarıyor. Kitap, Alman İdealizminin gelişimini yorumlama adına
hakiki bir katkı sunuyor ve bu sayede konunun uzmanları için önemli bir kaynak kitap haline gelecek.”
George Di Giovanni, Journal of the History of Philosophy
“Kuşkusuz ki [bu kitap] kendi alanında uzun yıllar boyunca güvenilir bir referans çalışma olarak hizmet verecek. ‘Kant sonrası' Alman felsefe tarihine ilgili olan
herkes tarafından okunmayı hak ediyor… Söz konusu ‘çağ' için Beiser'in Aklın Kaderi adlı eserinden daha iyi veya daha güvenilir bir kaynak bulunmuyor. Kant-
sonrası Alman felsefesini çalışan her öğrenci bu kitaba sahip olmayı isteyecek.”
Daniel Breazeale, The Owl of Minerva
“[Beiser'in] bu döneme dair analizi açık ara şimdiye dek yapılan en titiz çalışma. Ayrıca modern felsefe tarihiyle ciddi olarak ilgilenen herkesin kesinlikle okuması
gereken bir kitap.”
Karl Ameriks, Philosophical Review
“Aklın Kaderi aklın otoritesine dair tartışmanın doğrudan ve dolaylı sonuçlarını ortaya koymasıyla Kant ile Fichte arasındaki dönemi aydınlatmakla kalmıyor, bu iki
düşünür arasındaki ilişkiyi felsefi bir sorun üzerinden anlamamızı da mümkün kılıyor. Bu sayede Fichte'nin kendi felsefesini Reinhold, Schulze ve Maimon'un Kant-
sonrası felsefelerinden faydalanarak nasıl geliştirmiş olabileceğine dair bir bakış açısı sağlıyor.”
Emre Bilgiç
Yorum yaz