Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786053144687 Boyut
135-215-0 Sayfa Sayısı
176 Basım Yeri
İstanbul Basım Tarihi
2020-08-24
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
Kitap Kağıdı
Dili
Türkçe
"Çetin Balanuye, çağdaş felsefenin Yeni-Realist eğilimlerini çok yakından tanıyan bir düşünür. Bu akımlar üzerine çalışarak, Spinoza'nın zamana boyun eğmeyen düşüncesinden çağrışımlar taşıyan yeni bir ontoloji öneriyor. Kitap sizi huzurlu bir düşünme eylemine çağırıyor; öyle ki, bütün felsefe tarihi gözlerinizin önünden geçiyor."
Graham Harman
"Balanuye, felsefede yeni bir yol açıyor. Aynı anda hem en kadim hem de en önemli kalabilmeyi başaran bir yol: Gerçekliğin doğasına ilişkin tümüyle önyargısız ve bilgece bir kavrayış. Göz kamaştırıcı bir eser ve büyük bir filozofla karşı karşıyayız."
Maurizio Ferraris
"Geometrik yöntemle değil aforizmayla, tanımlar ve aksiyomlarla değil felsefi denemelerle düşünen bir Spinozacının kitabı bu. Çetin Balanuye güncel felsefedeki ontolojiye dönüş eğilimini derinlemesine benimsiyor ve bir yandan bu eğilimin önde gelen figürleriyle (Harman, Ferraris, De Landa, Bryant), diğer yandan Yunan filozoflarıyla, Nietzsche'yle, Deleuze'le diyalog içinde kalarak Spinozacı bir güç ontolojisi öneriyor. Varlık felsefesine ilgi duyanların, ‘ne vardır?' ve ‘biz neye var deriz?' sorularını indirgemeciliğe düşmeden ortak bir çerçevede irdeleyen bu çalışmayı büyük bir zevkle okuyacaklarına eminim."
Hakan Yücefer
"İlk Spinoza kitabı bir şerhti, ülkemizde eksikliği duyulan bir boşluğu titizlikle doldurmaya yönelik çabanın eseriydi. İkincisi, Spinoza'nın sevincinin, kendi yaşam serüvenlerimizle onu mukayese ederek kâh orada, teoride, kâh burada, pratikte ince hassasiyetlerle nasıl gösterilebileceğini ortaya koydu. Bu seferki başka değil, başkada devam eden... Etik ve politik olanı güç ontolojisinin olanaklarıyla düşünmeyi sürdüren Balanuye, bu sefer de heybesine Realizmin çağdaş versiyonlarıyla flörtünü kattı. Beni daha çok ilgilendiren, kattıklarıyla başlatabildiğinin, ontolojinin çağdaş zannedilen, fakat her daim göz ardı edilen, yirminci yüzyılın temel ontolojileriyle ilişkisinde bundan sonra nasıl tartışılacağıdır. Bunun temel felsefi güzergâhımız olduğunu düşünüyorum."
Güçlü Ateşoğlu
Yorum yaz