Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786256894501 Boyut
160-235- Sayfa Sayısı
324 Basım Tarihi
2023-10-07
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
Kitap Kağıdı
Dili
Türkçe
Bu çalışmanın başlıca amacı, Afrika'nın bazı örneklerinde self-determinasyonu
algılayışı ve ilgili politikaları arasında farklılık bulunduğunun gösterilmesidir. Öte yandan
kıta devletlerinin genelinde self-determinasyona dair ortak tutum ve algılayış bulunmakta,
korunmaktadır. Bu noktadan hareketle bölge devletleri arasında self-determinasyon teamülü
bulunmakta ve sömürgeciliğin tasfiyesi/sömürge yönetiminin varlığı, sınırların
dokunulmazlığı ve toprak bütünlüğünün korunması kriterlerine dayanmaktadır. Başka bir
deyişle genel olarak kıtada self-determinasyon olgusu yerleşmiştir. Diğer taraftan teamülün
varlığına rağmen self-determinasyonun algılanışı ve uygulanışı, genel bir ifadeyle self-
determinasyona dair politikalar bütün kıtada tekdüze değildir, farklılık gözlemlenmektedir.
Bahse konu farklı örnekler birer istisnadır. Kıtadaki bu farklılıklar, aynı zamanda,
uluslararası hukukta genelgeçer kabul gören self-determinasyon hakkından sapmaktadır.
Bazı ayrılık taleplerinin başarılı olması, bu hareketlerin dile getirdiği tezler ve mevcut
dönemde de bazı self-determinasyon örneklerinin sorgulanması kıta ve uluslararası hukuk
arasında hakka ilişkin farklılıkların olabildiğini göstermektedir.
Bu çalışmada Batı Sahra, Güney Sudan, Biafra, Eritre ve Katanga temel olmak üzere
çeşitli örneklerle Afrika'da self-determinasyon algıları, politikaları ve bu bağlamda hakka
ilişkin örf ve adet hukuku incelenecektir. Kıtada ve dünyanın diğer bölgelerinde self-
determinasyon, içeriği ve getirisi sebebiyle, gerginliğe neden olabilen ve istikrarsızlık
yaratabilen bir olgudur. Uluslararası hukukun ve uluslararası ilişkilerin önemli öğesi devlet
ile doğrudan bağlantılıdır, çok sayıda araştırma ve inceleme alanları ile ilişkisi de
bulunmaktadır.
Afrika'nın ise self-determinasyonun uluslararası hukuk, uluslararası siyaset ve
uluslararası ilişkiler tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı gibi
bizzat uluslararası yasal ve siyasi çevreler tarafından hakkın sömürge ve sınır gibi unsurları
kullanılmıştır. Self-determinasyonun oluşmasının ve uygulanmasının yanında hakkın
değişmesi gerektiğine dair tezlerin ortaya çıkmasında da kıtanın siyaseti, siyasi ve hukuki
yapısı önemli bir araştırma ve inceleme sahası sunmaktadır.
Yorum yaz