Ürün Özellikleri
Stok Kodu
4229758293439 Boyut
16.00x24.00 Sayfa Sayısı
543 Basım Tarihi
2015-10
Çeviren
Hüseyin Saygılı
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Fransız tarihçi Andre Ribard,21 yaşında devlet dairelerinde çalışmaya başlar; 15 yıl boyunca Bourgogne, Auvergne, Nice ve Paris'te görev yapar. 1932 yılından itibaren kariyerini terk ederek hayatını insanlığın özgürleşmesi ülküsüne adar. Fransa'da savaş ve faşizm karşıtı ilk hareketin ulusal sekterliğini de yapan Ribard, Barbusse ile çalışmalar yapar. Hiçbir siyasal partiye katılmaz, yalnızca toplumun bilincini daha ileri götürmeyi amaçlar. 2 Şubat 1942'de gözaltına alınır, 19 Kasım'da ise dağılan örgütlenmeyi yeniden yapılandırmak girişimi nedeniyle Gestapo tarafından tutuklanır. 30 ay boyunca Almanya'da çalışma kampında kaldıktan sonra, 25 Mayıs 1945'te Fransa'ya sedye üzerinde döner. Tarihçinin kaleme aldığı diğer bazı yapıtları şunlardır: İspanya (1934), Halk İktidarda (1936 - Bu kitap 1940'ta polis tarafından toplatılır), İspanya Trajedisi (1936), Fransa, Bir Halkın Tarihi (1938 - Bu kitap 1940'ta polis tarafından toplatılır), Fransa tarihi (1947), Çağdaş Fransa'nın Hali (1949), Marksist Düşünce ve İnsan (1952), 1960 ve Vatikan'ın Sırrı (1954).
İnsan denen varlık, hayvanların en güçlüsü değil de en fazla çalışkan olanıdır; eli ona bir alettir ve ilk çakmak taşını ele geçirir geçirmez, insanlar, çevreye korku salan yaratıklar olup çıkmışlardır. Dal, yaprak ve çalılardan yaptıkları barınaklarında işe yarar gözüken taşları biriktirmişler ve taşları biriktirdikleri yerleri, ocakları ve balık buldukları ya da avlandıkları köşeleri mülkiyetlerine almak için kavgaya girişmişlerdir. İnsanlar, kaynaklarını sahiplenmek için aralarında savaşmaktadırlar. Silah yapımı için istenilen büyüklükte yeterince taş bulamadıklarında, taşları kırarak, yontarak küçültürler. İnsanlık, doğayı düzeltmeye, ona bir başka biçim vermeye başlamıştır bile. Bugün, İnsanlığın yeni bir teknolojik döneme, doğa güçlerini insanoğlunun emrine veren daha büyük ve insanoğlunun çabasını olağanüstü bir biçimde hafifleten daha görkemli bir aşamaya gelinmiş, insan soyunun ve toplumların tuttukları yol daha da aydınlanmıştır.
Yorum yaz