Ürün Özellikleri
Stok Kodu
9786051969022 Boyut
135-210- Sayfa Sayısı
110 Basım Yeri
Konya Basım Tarihi
2022-12-15
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
Kitap Kağıdı
Dili
Türkçe
Kitap Tanıtım Yazısı : içindekiler
Sosyal bilimlerde düşünmek ve yazmak eylemi belirli bir zaman ve mekanda gerçekleşen sosyal ilişkileri, uzlaşıları ve
çatışmaları inceleyen bir zanaatı ifade eder. İnsan ve toplum üzerine yapılan bütün çalışmalar sosyal olguları, sosyal
gerçekliği anlama çabasını güder. Bu çalışmada, sosyal olguların anlaşılmasında, analiz edilmesinde zanaatkarlığın izini
sürer. Bu iz sürme süreci Mesnevi'sinin 3 cildindeki fil metaforu olarak da düşünülebilir. Karanlık bir odada fili
tanımlamaya çalışanlar filin sırayla bir oluğa, yelpazeye ya da kral tahtına benzediğini söyler. Herkes kendi deneyimine
göre fili anlatmaya çalışır. Bu çalışmada karanlık bir odadaki fil gibi kent olgusunun bir yanını açıklama derdindedir.
İnsanoğlunun tarihsel gelişiminde en önemli sosyal fenomen olan kentler zamana, mekâna ve toplumsal ilişkilere bağlı
olarak üretimin, tüketimin ve bölüşümün merkezi konumundadır. Günümüz dünya nüfusunun üçte ikisi kentlerde
yaşarken dünyadaki üretimin yüzde sekseni de kent mekanlarında gerçekleştirilir. Dolayısıyla yaşadığımız çağ, kent
yüzyılı olarak da tanımlanır. Çalışmanın problematiği kentsel ekonomik faaliyetler ve kentsel ekonomik yapının analiz
edilmesi olarak özetlenebilir. Bu tanımdan hareketle kentsel ekonomik yapının işleyişi, aktörleri, kurumları ve bunlar
arasındaki ilişkiler esnaf ve sanatkar özelinde çalışmanın çözümlemeye çalıştığı sosyal gerçekliği oluşturur. Kitabın
metodolojik kurgusunda Becker'ın Kanıt adlı çalışmasında bahsettiği fikir, veri ve kanıt üçlemesi eserin ilham kaynağını
oluşturur. Ekonomik coğrafya ve kent ekonomisi disiplini çalışmanın fikri temelini, esnaf ve sanatkarlara ait olan ikincil
kaynaklar çalışmanın verilerini içerir. Esnaf ve sanatkarların kent ekonomisindeki kurumsal ve tarihsel geçmişi, sektörel
bazda dağılımları da çalışmanın kanıt sürecini oluşturur. Böylece fikir ve veriden hareketle, esnaf ve sanatkarların
tarihsel olarak kentsel ekonomik yapının itici gücü oldukları bir kanıt olarak ileri sürülür.
Yorum yaz